OTO SÖZLÜK

Alfabetik Otobil Sözlüğü: Arabalar ve Parçaları ile ilgili bilgiler

ABS (Anti Block System): Sert frenajda veya kaygan zemin üzerinde tekerleklerin kilitlendiğini sensörler yardımı ile algılayan, milisaniyeler içinde fren disklerinin tekerleklerin tutunma işlemi başlayıncaya kadar sıkılıp boşaltılmalarını ve bu sayede sürücünün en zorlu şartlarda bile direksiyon hakimiyetini korumasını sağlayan elektronik sistem. Ani frenajlarda cisimden kurtulmaya olanak sağlayan ABS birçok otomobil markası tarafından standart ve isteğe bağlı olarak kullanılıyor.

AERODİNAMİK: Hareketli bir cismin hava akımı içindeki davranışının incelenmesine aerodinamik denir. İlk olarak uçakları incelemek için geliştirilmiştir. Modern otomobillerin şekilleri yuvarlaklaştırılarak hava otomobilin çevresinden kolayca geçebilmektedir. Bu da havadan kaynaklanan sürtünmeyi azaltır. Bu sayede otomobilin dengeli yol alması ve yakıt tüketiminin azalması sağlanır.

AKÜMÜLATÖR: Akümülatörler elektrik enerjisini kimyasal enerji halinde depo eder, devrelerine elektrikli alıcılar bağlandığı zaman bu kimyasal enerjiyi tekrar elektrik enerjisine dönüştüren araçlardır. Motorun hareketinden elektrik üreten parça olan alternatör, motor çalışmazken elektrik üretemez. Bu nedenle akümülatöre ihtiyaç duyulur. Motor çalışmadığı zamanlar kullanılmak üzere elektrik enerjisi depolar.

ANTİFRİZ: 0 derece ve altında radyatör suyuna katılarak suyun donmasını önleyen kimyasal madde. Antifriz ayrıca radyatörü ve soğutma sistemini pas ve korozyondan korumak amacıyla da kullanılır.

ATEŞLEME BOBİNİ: Ateşleme sisteminde transformatör gibi görev yaparak batarya voltajını binlerce voltaja yükseltir. Bu yüksek voltaj bujinin tırnakları arasında kıvılcım meydana getirir

AWD (All Wheel Drive): 4 tekerlekten çekiş sistemi. Bu tip otomobillerde motor gücü dört tekerleğe birden aktarılır

BALATA (FREN PABUÇLARI):
Yarım daire şeklinde kavis verilmiş metal bir parça. Üzerine ısıya karşı oldukça dayanıklı olan balata perçinlenmiştir. Frene basıldığı zaman bu balata kampanaya sürterek frenleme etkisi gösterir.

BENZİN: Ham petrolden elde edilen ve otomobillerde yakıt olarak kullanılan bir hidrokarbondur

BUJİ: İki elektrod ve porselenden oluşan parça. Silindir içindeki sıkışmış hava-yakıt karışımı, bujinin elektrotları arasında oluşan yüksek voltajla ateşlenir

CABRIOLET (Cabrio): Normal dört kişilik binek otomobillerin üstü tümüyle açılabilen karoser tipi

CRUISE CONTROL (Otomatik hız kontrol): Sürücünün ayağını gazdan çekmesine olanak tanıyarak, otomobili belli bir hızda tutabilen bir sistemdir. Bu sistemde, araç ayarlanmak istenilen hıza ulaştığında ilgili sistem ile ilgili bir düğmeye basılır ve ayak gaz pedalından çekilir. Sistem devreden çıkarılmak istendiğinde tekrar gaza basmak ya da ilgili düğmeye tekrar basmak yeterlidir

DEBRİYAJ: Pedalla harekete geçirilen ve motorla vites kutusunun bağlantısını keserek vites değiştirilmesini sağlayan sistem

DIN (Deutsches Institut für Normung): Tüm ölçümlerde kullanılan Alman endüstri normu, 1 DIN= 1.12 SAE

DİSTRİBÜTÖR: Bujilerin doğru zamanda ateşlemelerini sağlamak için onlara elektrik dağıtımı yapan sistem

EBD (Electronic Brake Distributor): Fren gücünün dört tekerlekte eşit olmasını sağlayan hidrolik dağılım destek sistemi.

EMME SUBABI: Emme zamanında açılarak silindirlere hava-yakıt karışımının girmesini sağlayan supap

EMNİYET KEMERİ: Araçlarda sürüş anında sürücü ve yolcuların güvenliklerini sağlamaya yönelik bir sistemdir. Emniyet kemerinin görevini en iyi şekilde yapabilmesi için, alt bölümünün iki tarafta leğen kemiğinin üzerinden ve üstte de omuzun üzerinden geçmelidir.

FREN BALATALARI: Fren pedalına basıldığı anda fren kampanasına sürterek yavaşlama ve durma etkisi yaratan parçalardır. Fren balataları yarım daire şeklinde kavis verilmiş metal parçalarıdır

FREN KAMPANASI: Araç tekerlerine takılan madeni parça. Dönen tekerleri frenlemek için fren pabuçları kampana iç yüzeylerine etki yaparak kampanaları yavaşlatır veya durdurur

GDI (Gasoline Direkt Injektion): Mitsubishi Motors tarafından geliştirilen sistem direkt olarak benzini yanma odasına püskürtür. Bu sistem düşük yakıt tüketimi ve yüksek performans sağlar

HAVA FİLTRESİ: Motora giren havayı süzmek için karbüratör hava boğazının başlangıcına takılan bir çeşit süzgeç

HDI: Çok yüksek basınçla enjeksiyon gerçekleştiren dizel motor teknolojisi (Peugeot ve Citroen marka dizel otomobillerde kullanılan kısaltmadır)

HİDROLİK: Güç aktarımında sıvı kullanan sistemlere verilen genel ad. Otomobillerin fren sistemlerinde kullanılır. İlk hidrolik sistemlerde su kullanılıyordu. Bugün ise su kadar çabuk donmayan sıvılar ve yağ kullanılmaktadır

INTERCOOLER: Turbonun kullanıldığı motorlarda, emme manifolduna pompalanan havanın sıcaklığı, hem turbonun egzoz sistemi ile iç içe olmasından hem de basınç uygulanan gazların ısınmasından dolayı artar. Isınarak yoğunluğu azalan ve verimi düşen bu sıcak havayı soğutarak motora veren sisteme intercooler adı verilir. Intercooler çalışma prensibi aslında bir çeşit radyatördür. Aralarındaki fark; radyatörde suyun, intercoolerda ise havanın soğutulmasıdır

JIKLE: Karbüratörde, motor soğukken hava boğazına giren havayı kısıtlayan ve bu yüzden oluşan kısmi bir vakumla karbüratör fıskiyesinden yakıtın akışını arttıran, dolayısıyla hava-yakıt karışımını zenginleştiren bir düzenek

KARBÜRATÖR: Hava-yakıt karışımını motorun ihtiyacına göre muhtelif oranlarda ayarlayan ve yakıtı atomize eden bir düzenektir

KARTER: Genellikle çelik saçtan yapılan, motorun alt tarafında bulunan, krank muhafazasının altını kapatan ve yağa depoluk eden parça

KAVRAMA MİLİ: Üzerinde kavrama balatalı diskinin geçmesi için açılmış kama olukları ve uç tarafında vites kutusu grup dişlilerini çeviren bir mil

KOMPRESÖR (TURBO): Turbo sistemlerine bazı üreticiler tarafından verilen ad. Bu sistemde doğrudan krank miline bağlı olarak çalışan basınçlı hava sistemi sayesinde motorda rölantiden itibaren daha yüksek güç ve tork elde edilir

LPG: Sıvılaştırılmış halde bulunan petrol gazına LPG denir

MANİFOLD: Üzerinde çeşitli açıklıklar bulunan kapalı bir boru ya da kanal sistemi

MOTOR YAĞI: Motor içine konan, gerek petrol hammaddesinden gerekse de sentetik olarak üretilen yağdır. Motorun işlev görüp, tam bir performans göstermesi ancak teknik ve rasyonel bir yağlama ile mümkündür

MPV (Multi Purpose Vehicle): Ticari kullanıma da dönüştürülebilen çok amaçlı binek araç. Van sınıfı araçların tümüne MPV denilebilir. Micro MPV'den macro MPV'ye kadar bir çok çeşidi vardı

NAVİGASYON: Uydulardan gelen konumlandırma sinyallerini, içindeki bölge ve yol haritası ile birlikte değerlendirerek sürücüye yön bulma konusunda yardım eden sistem

OVERDRİVE (EKONOMİ VİTESİ): Düşük yakıt tüketimi sağlayan vites. Bazı araçların beşinci vitesi (ya da varsa altıncı vitesi) aracın hızını artırmak için değil yakıt tüketimini düşürmek için tasarlanmıştır. Örneğin, 4. viteste 100 km/s hızda giderken araç 4000 d/devirde ise, 5. viteste 300 devire iner. Normal beşinci vitesten farkı, son hıza dördüncü viteste ulaşılmasıdır. Örneğin, 94 model Şahin'de kullanım kitapçığındaki bilgilere göre 4. viteste son hız 160 km/s. Ama beşinci viteste araç ancak 155 km/s son hıza ulaşabiliyor. Bu beşinci vitese "overdrive" denir

PLATİNLER: Distribütör içinde yer alan, krank milinin dönüşü ile açılıp kapanan ve bujilere kıvılcım veren ateşleme devresini açıp kapayan kontak plakaları

QUATTRO: Audi patentli otomobillerdeki elektronik destekli 4 tekerlekten çekişi sistemi.

REGÜLATÖR: Elektrik sisteminde dinamonun çıkış voltajını ve akımını kontrol ederek dış devreyi aşırı voltajdan ve dinamoyu aşırı akımdan koruyan düzen

ROLANTİ DEVRİ: Gaz kelebeği serbest durumda iken motorun yüksüz ve boş viteste çalışma devri

SAV (Sports Activity Vehicle): Sportif özellikleri çok öne çıkarılmış, iri, arazi tipli binek araç

SUPAP: Motora hava yakıt karışımının girişini ve yanmış gazların motordan çıkışını denetleyen parça

ŞASİ: Otomobilin motor, gövde panelleri gibi ana parçalarını taşıyan, genellikle çelikten yapılmış iskelet

TAKOMETRE (Motor devir göstergesi): Krank milinin dakikada yaptığı devir sayısını sürücüye bildiren gösterge

V MOTOR: Silindirleri V şeklinde iki eğik düzlem üzerinde bulunan motorlar

V-8 MOTOR: Silindirleri V şeklinde, iki eğik düzlem üzerinde dörder dörder sıralanmış motorlar

VOLAN: Hareketini krank milinden alan düzenek

WANKEL (ROTARY): Yaklaştığı duvarlarda patlama yaparak dev silindir bloğu içinde dönen yuvarlak kenarlı tek bir üçgen piston sisteminden oluşur

XENON: Yüksek basınçlı ksenon gazıyla ve küçük lensler ile çok güçlü ışık veren far teknolojisi

YAKIT ENJEKTÖRÜ: Her silindire püskürtülecek yakıtın miktarını ve zamanlamasını denetler



Yeni Yalova Yolu 4. kilometre Otokoop İş Merkezi 2. Blok No:11 Bursa
Tel:(0 224)211 41 87 - 211 41 88 - 211 39 96 GSM: (0 532) 311 77 08
Web Tasarım Sanalnet.com